18 Kasım 2009 Çarşamba

Galatasaray - Beşiktaş Maç Öncesi...




Ligin 5. haftası yarın oynanacak derbiyle tamamlanacak. İki ezeli rakibin maç öncesi durumlarına istatistikler eşliğinde bir göz atalım. Bakalım rakamlar ne diyor.

Evsahibi Galatasaray bu sezona neredeyse tüm kadroyu yenileyerek başladı. Bir sürü yeni transferin ardından büyük beklentilerle girilen sezonda önce kupada alınan süpriz yenilgi ardından ligde ilk hafta Fenerbahçe mağlubiyeti hevesleri kırsa da takım sonradan toparlandı ve şu anda da hem lig hem kupada istikrarlı bir şekilde yoluna devam ediyor.

Beşiktaş da bu yıl kadroda önemli revizyonlara gitti. Geçen yıla göre daha büyük yatırımlar yapıldı ve kağıt üzerinde iddialı bir takım oluşturuldu. Ancak bu takım ligde beklenen oyunu ortaya koyabilmiş değil şu ana dek. 2 galibiyet 2 mağlubiyetle kapatılan ilk 4 hafta sonunda Beşiktaş'ın bu yıl zirve mücadelesinde pek iddialı olacağını söyleyemeyiz. Hafta içi Vakıfbank'a yenilerek kupa defterini de kapattılar.

İki takımın istatistiklerine karşılaştırmalı olarak bakalım.

Önce skor dağılımı:



İki takımın skor dağılımına baktığımızda benzer karakterde olduklarını rahatlıkla görebiliyoruz. İki takım da skor yönünden tek oyuncuya bağımlılar. Galatasaray'da Ivana, Beşiktaş'taysa Popovic toplam skor yükünün üçte birini tek başlarına çekiyorlar. Yani her iki takım da kazandığı her üç sayıdan birini bu oyunculardan buluyor. Bu iki oyuncuda yaşanacak herhangi bir sakatlık veya formsuzluk gibi durumlarda her iki takım da büyük sıkıntıya girebilir. Alternatif hücum seçeneklerindeyse Galatasaray'da bir orta ve bir de smaçörün skora katkısı görülürken, orta oyuncuların skora katkısının neredeyse hiç olmadığı Beşiktaş'ta tamamen köşe oyuncuları ön plana çıkıyor. Galatasaray'ın da Menezes dışındaki köşe oyuncularının skora katkısı çok az. Galatasaray Krismanovic'le ortadan skor buluyor gözükse de bu takımın oyun yapısından çok kendisinin kişisel yeteneklerinden kaynaklanıyor.

İki takımın hücum karakteristiğini daha net görebilmek için genel hücum istatistikleri ve topun oyuncular arasındaki dağılımına bakalım:


Tablodan yine rahatça anlaşılacağı üzere hücumda top dağılımında da aynı oyuncular öne çıkıyor. Ancak Galatasaray'ın burada hücumu tamamen Ivana üzerine yıktığını görüyoruz. Sarı-Kırmızılılar'da yapılan her 2 hücum girişiminden birinde topu Ivana kullanıyor. Toplam 262 hücum girişiminin yarıdan fazlasını tek başına Ivana gerçekleştirmiş. Beşiktaş'taysa her 3 hücumdan birini Popovic gerçekleştiriyor. Nispeten biraz daha sağlıklı bir dağılım. Beşiktaş'ın skora katkı yapan toplam oyuncu sayısı daha az gözüküyor olsa da hücumda topu daha dengeli dağıttığını ve alternatif bulmaya çalıştığını söyleyebiliriz. Galatasaray'da hücumda top kullanan oyuncu sayısının bu kadar yüksek gözükmesi biraz da son Beylikdüzü maçında son iki seti yedeklerle oynamalarından kaynaklanıyor. Takımların toplam top öldürme yüzdelerine bakıldığında Galatasaray'da %37, Beşiktaş'taysa %42'yi görüyoruz. Galatasaray'da yüzdelerin bu kadar düşmesinin birinci nedeniyse smaçörlerin çok düşük top öldürme yüzdeleriyle oynaması. Özellikle takımın en çok hücum yapan oyuncularından biri olan Deniz Hakyemez'in %21 gibi çok düşük bir top öldürme oranına sahip olması Sarı-Kırmızılılar için ciddi bir problem. Beşiktaş'ta top kullanan toplam oyuncu sayısı biraz daha az ama bu oyuncuların hücumda top öldürme oranı oldukça yüksek.

Servis istatiklerine bakalım:


Bu tabloda ilk göze çarpan nokta Beşiktaş'ın Ace, yani servisten direkt kazandığı sayılar oluyor. Tabi bu sayıların yaklaşık yarısını Popovic tek başına almış. Neredeyse tüm servislerini smaç servis şeklinde risk alarak kullanan Popovic doğal olarak bu 14 ace'in yanında 9 tane de servis hatası yapmış. İki takımın hatalı servis sayıları neredeyse aynı görünüyor fakat oran olarak bakarsak Beşiktaş, Galatasaray'dan çok daha fazla servis atmasına rağmen daha az hata yapmış. Servislerde Beşiktaş kağıt üzerinde biraz daha iyi görünüyor.

Şimdi de iki takımın defansif karşılaştırmasını yapalım.

Önce bloklar:


İki takımın hem blok rakamları hem de blok ortalamaları birbirine yakın. Yukarıda göremiyorsunuz ama Galatasaray set başına 2,9; Beşiktaş'sa 2,8 blok ortalamasıyla oynuyor. Tabi bu tablodaki bloklar sadece takıma sayı kazandıran blokları gösteriyor. Kaç blok girişimi yapılmış, kaçı olumlu, kaçı olumsuz sonuçlanmış bunların hiçbirini göremiyoruz çünkü takımlar bu istatistikleri yayınlamıyorlar. Bu nedenle bu istatistiğe çok fazla takılmamak gerekiyor. Bu arada Galatasaray'ın yukarıdaki rakamlara aslında üç maçta ulaştığını söylemek gerek zira Fenerbahçe karşısında hiç blok yapamamışlardı. Bu yüzden son 3 maçtaki performanslarına bakarak blok konusunda Galatasaray'ı daha önde görüyorum.

Servis karşılama:


Rakamları konuşmadan önce bu istatistik kategorisiyle ilgili ufak bir hatırlatma yapmak istiyorum. Türkiye'de takımların tuttuğu manşet istatistiklerinde genel bir standart yok. Manşetlerin olumlu veya mükemmel olarak istatistiğe yansıması tamamen takım antrenörünün kıstaslarıyla alakalı. Normalde olumlu yazılabilecek bir manşet eğer antrenörün kafasındaki oyun anlayışı için yeterli kalitedeyse mükemmel manşet olarak yazılabiliyor. Bu yüzden takımları sırf bu rakamlar üzerinden karşılaştırmak yanıltıcı olabilir. Bu arada tablodaki toplam hanesindeki rakamlara tabloya eklemediğim oyuncuların servis karşılamaları da dahil ancak bu oyuncular takımların temel manşetçileri olmadıkları için onları ayrı ayrı göstermeye gerek duymadım.

Şimdi tabloya dönecek olursak ilk bakışta Beşiktaş'ın Galatasaray'dan çok daha iyi servis karşıladığı izlenimine kapılabiliriz ancak yukarıda saydığım nedenlerden ötürü bu durum aslında pek öyle değil. En azından iki takım arasında çok büyük farklar yok. Örneğin bu istatistiklere bakan biri eğer kendisini hiç izlememişse Yağmur'un çok iyi servis karşıladığını sanabilir. Tabi gerçekte durum biraz farklı. Kendisini bir kez bile seyretmiş olanların rahatça fark edebileceği gibi Yağmur Koçyiğit, Beşiktaş'ın manşette en zayıf halkası konumunda. Galatasaray koçu Gökhan Edman'ın da bunu gayet iyi bildiğini ve servisleri Yağmur üzerine yoğunlaştıracağını tahmin ediyorum. Bu noktada Beşiktaş'ın Yağmur'u servisten kaçıracağını sanmıyorum zira alternatifi yok. Zaten bunu bilen diğer takımlar da servisleri hep Yağmur üzerine atmış. Yağmur geride kalan 4 maçta rakiplerin kullandığı servislerin neredeyse yarısını tek başına karşılamış.  Galatasaray'ın manşetteki zayıf halkasıysa istatistiklere göre Valeska Menezes. Ancak burada kağıt üzerindeki istatistiklerin ne kadar aldatıcı olabileceğini görüyoruz. Zira Menezes servise karşı manşette Galatasaray'ın en iyi aslında. Galatasaray'da asıl zayıf halkalar Deniz ve libero Ayça Naz. Zaten yaptıkları manşet hatalarının yüksekliğinden de bunu fark edebilmek mümkün. Kısacası iki takımın da genel bir manşet zaafı var. Artık bu zaafları kimin daha iyi değerlendireceği de hangi tarafından daha kaliteli ve istikrarlı servis atacağına bağlı.

Pasörlerle ilgili de birkaç kelam edelim. Ancak bunu rakamlar üzerinden yapamayacağız çünkü Türkiye'de takımlar pasör istatistiklerini vermiyorlar. Bu yüzden sadece izlediğim kadarıyla yorum yapacağım. Galatasaray'da Elif Ağca sezona epey kötü başladı ancak şu ara toparlanmış ve smaçörlerine uyum sağlamış görünüyor. Yine de hala dengesiz bir oyuncu olduğunu belirtmem gerek. Beşiktaş tarafındaysa Seda Uslu çok daha istikrarsız bir görüntü çiziyor. Bir seti harika oynatırken bir sonraki sette çok kötü paslar çıkarıyor. Özellikle fileye yakın gönderdiği paslar smaçörlere bloktan kaçabilmeleri için en ufak bir şans vermiyor. Galatasaray pasör konusunda rakibine oranla daha ağır basıyor ama Seda'nın gününde olduğunda takımını çok iyi yönettiğini de bir köşeye not edelim.

Genel bir değerlendirme yapmak gerekirse benzer karakterde, aynı problemlerle uğraşan iki takımın maçı olacak. Bu maçta aradaki farkı belirleyecek olan en önemli faktör tabi ki oyuncuların kalitesi ve form durumu. Galatasaray hem kadro kalitesi hem form durumu olarak rakibinden bir gömlek yukarıda ancak Beşiktaş iyi servis atan bir takım. Özellikle sete girişlerde çok etkili servisler atıyorlar (Popovic, Seda, Melis). Tek problem Popovic dışındakilerin devamlılığının olmaması :) Arkadaş zaten devamlılığı yoksa ne önemi var diyenler de haklılar elbette. Neyse Beşiktaşlı oyuncular servislerde belli bir istikrar yakalar ve özellikle Yağmur'un manşet sorunundan fazla açık vermezlerse bu maçtan puan çıkarabilir, hatta maçı bile kazanabilirler. Üstüne basarak belirtiyorum ki Yağmur'un bu maçtaki servis karşılama performansı Beşiktaş açısından en belirleyici faktör olacak. İki takım da öncelikle Ivana ve Popovic'i durdurmaya çalışacağı için blokların bu iki oyuncuya yoğunlaşacağını tahmin ediyorum. İşte bu noktada takımlardan biri süpriz bir skorer çıkarabilirse maç içerisinde çok ciddi bir avantaj yakalar. Eğer bu sürpriz skorer Beşiktaş'tan çıkarsa Galatasaray hiç ummadığı bir yenilgi alabilir. Galatasaray cephesindeyse özellikle Krismanovic'in skora katkısı önemli zira Beşiktaş ortadan hücumlara karşı epey zayıf bloklara sahip. Eğer Galatasaray'da Ivana'nın yükünü hafifletecek bir oyuncu sahneye çıkarsa onlar açısından için epey rahat bir maç olur. İki taraftan da alternatif bir skorer çıkmazsa o zaman Galatasaray - Beşiktaş maçından çok, Ivana - Popovic duellosu izleriz.

Son olarak iki takımın genel istatistiklerine de aşağıdan bakabileceğinizi belirteyim. Zevkli, çekişmeli ve tribünler açısından olaysız bir maç olması dileğiyle bitirelim yazımızı.




Hiç yorum yok: