27 Nisan 2010 Salı

Yarı Finallerde İkinci Gün

Yarı finallerde ikinci günü de geride bıraktık. Aslında Fenerbahçe ve Vakıfbank'ın final öncesi hazırlık maçları desek daha doğru olur herhalde. Açıkçası ne izledim de ne yazmalıyım ben de bilmiyorum o yüzden biraz boş bir post olabilir. Neyse ki yarın muhtemelen son maçlar oynanacak her iki seride de. Bugün öğleden sonra kopardığım izinle maçları rahatça izleme fırsatı buldum ama keşke iznimi başka bir gün için kullansaymışım.

Vakıfbank-Eczacıbaşı maçı ilk maça göre biraz daha çekişmeli başlasa da Eczacıbaşı'nda oyuncular kafa olarak o kadar maçın dışındalar ki ilk setten sonra anlık periyotlar dışında yine tek taraflı bir maç izledik. Son 3 sette Eczacı'nın çift haneli rakamları görmesinde setlerin kopup gitmesiyle rakibin rahatlamasının da payı büyük. Eczacıbaşı'nın bu yıl Fenerbahçe ve Vakıfbank'a karşı oynadığı toplam 9 maçta 1 galibiyeti var. Alabildiği set sayısı da toplam 5. Geçen sene bu iki takımla oynadığı 14 maçtaysa toplam 9 galibiyet almıştı. Nereden nereye diyor insan. 

Vakıfbank maçı çok rahat almış olsa da takım içi sorunları yine ben buradayım dedi maç boyunca. Skorda Neslihan  bağımlılığı tam gaz devam ediyor. Eczacıbaşı o kadar ahım şahım servisler atmadığı halde manşet hatalarının yüksekliği dikkat çekici. Nikolic üzerinde de bu kadar ısrar etmenin artık bir anlamı yok. Şöyle bir ilk altıyla Nikolic bundan fazlasını veremez. 

Maç için söylenecek daha fazla bir not yok. Sadece iki takımın yaptığı hata sayısının çok yüksek olduğunu belirtmem gerek. Toplam 63 hata. Lise maçlarında olsa neyse de lig yarı finalinde böyle bir rakam söze gerek bırakmıyor.

Gelelim Galatasaray-Fenerbahçe maçına. Burada da yazacak, konuşacak pek bir şey bulamıyorum. Söylenecek tek bir şey var o da Fenerbahçe'nin servis antrenmanı yaptığı. Takımda servise hangi oyuncu geldiyse Galatasaray'ın ipini çekecek seriler yakaladı. Oyun bu kadar servis ağırlıklı olunca da doğal olarak doğru dürüst bir ralli bile göremedik. Galatasaray önceki maçın son setinde bir tane düzgün hücum varyasyonu kuramamıştı bugün de aynı duruma ilk sette düştüler. Skor çift haneli rakamlara geldiğinde Galatasaray'ın aldığı sayıların yanılmıyorsam tamamı rakip hatalardan gelmişti. Galatasaray'ın koca maçı tek bir net blok yapamadan bitirdiğini de belirtelim.

Fenerbahçe açısından bu sezonun genel tablosunu yansıtan bir maç izledik. Oyuncuların sık sık dile getirdiği antrenmanlarımız daha zor geçiyor serzenişine eklenecek örneklerden biri oldu bu da. Yine Vakıf-Eczacı maçında olduğu gibi bu maçta da takımların yaptığı hata sayısı bu seviye için çok yüksek. Set başına 18 hata düşüyor.

Ligimizdeki rekabetin ne kadar renksiz olduğuna bir örnek olsun diye şunu da ekleyeyim. Serie A'da çeyrek finaller bir seri hariç 3. maça uzarken bizde play-offlar başladığından bu yana uzayan tek bir seri yok. Toplam 12 maç oynandı ve bu maçların ikisi hariç hepsi 3-0 bitti. Şöyle bir ortamda ne kadar yatırım yaparsanız yapın İtalyanlarla rekabet etmek gerçekten çok zor olacak. Benim Fenerbahçe ve Vakıfbank için naçizane önerim seneye İtalyanlarla daha fazla hazırlık maçı ayarlamaları olabilir.

Hiç yorum yok: