3 Nisan 2010 Cumartesi

Tarih Şampiyonları Yazar...

Teknik taktik ne konuşulabilir, yazılabilir diye düşünüyorum epeydir ama insanlar tüm bunları zaten yeterince konuştu, yazdı. Bu saatten sonra gereksiz bilgiçlik taslamaya, aynı şeyleri tekrar tekrar yazmaya lüzum olduğunu sanmıyorum.

Fenerbahçe kulüp tarihinde sadece benim son dönemde hatırladığım 4 ayrı Final-Four var kaybedilmiş. Ülke olarak Cev, Top Teams gibi kupalarda yüzümüz güldüyse de Şampiyonlar Ligi'nde Türk takımları defalarca Final-Four'lardan boynu bükük ayrıldı. Yarın tüm bu makus talihi yenmenin ilk adımı olabilir.

Rakip, Avrupa'nın en önemli voleybol kültürlerinden birine sahip, gerçek bir voleybol efsanesi. Arkalarında voleybolu çok iyi bilen binlerce seyirci olacak. CEV, hakemler kimse bu derece masraflı bir organizasyonda bütün planlarını bu maçlar üzerine kurmuş evsahibinin daha ilk günden elenmesini istemez. İşler gerçekten kolay değil ama Fenerbahçeli oyuncular aylardır bu maçı bekliyorlar. Angarya gibi geçen onlarca maçın ardından tüm sezonun hedef maçı geldi. Tüm yatırımların, idmanların, emeklerin karşılığının alınacağı yer burası. Bunun bilincindeler elbette ki.

37 maçlık bir galibiyet serisi, kazanılan 111, kaybedilen yalnızca 6 set. Hatta geçen yılki final serisini de sayarsak 39 resmi maçtır yenilmeyen bir takım. Tüm bunlar muazzam istatistikler ama yarın alınabilecek bir mağlubiyet tüm bu rakamları anlamsız kılacak çünkü tarih sadece sonuna kadar giden şampiyonları yazar, gerisi ancak kıyıda köşede istatistik olarak kalır. Tarihe adınızı unutulmayacak şekilde yazdırma fırsatı elinize kadar gelmişken neden bu efsane sezonu efsane bir şampiyonlukla taçlandırmayasınız.

Yolunuz açık, şansınız bol olsun Melekler...

Hiç yorum yok: