18 Aralık 2009 Cuma

Şampiyonlar Ligi'nde işler yolunda...



Fenerbahçe Acıbadem 3 Aluprof Bielsko Biala 0

Fenerbahçe Acıbadem sezon başındaki ritüelinden hem lig hem de Avrupa'da hız kesmeden devam ediyor.  Bugün Bielsko karşısında bir set kaybetmeyi normal karşılayacaktım ancak Bielsko kazanma ihtimali olan  o tek seti bile alacak direnci gösteremedi. Fenerbahçe manşetlerde zaman zaman aksasa da hücumdaki müthiş silahlar Polonyalıların en önemli özelliği olan inatçı savunmanın gardını düşürdü. Voleybolda sadece savunma yaparak maç kazanmak imkansız bir şey. Bugün Bielsko savunması çok direndi ama Fenerbahçe'nin hücum opsiyonları çok fazla. Bu sert savunma da ancak ilk set ve ikinci setin ilk bölümlerinde Bielsko'yu oyunda tutabildi ondan sonrası klasik bir Fenerbahçe maçıydı.

Fenerbahçe'nin 3-0'a rağmen oyunu çok fazla forse ettiğini söyleyemeyiz. Sıkmadan, rahat rahat oynadılar. Belli bölümlerde Bielsko'nun servisleri manşetleri baya bir zorladı ama sadece o kadar. Gerisini getirebilecek bir potansiyelleri daha da önemlisi mental olarak maça ortak olabileceklerine dair bir pırıltı yoktu. Bielsko'nun en büyük taktik hatalarından biri de servislerde Osmokroviç'in üzerine çok fazla oynamaları oldu. Hücumdan düşürme gibi bir düşünce olabilir burada lakin karşındaki takımda Osmokroviç'i pasifize etsen de manşetler düzgün geldiği sürece topa vuracak opsiyon çok. Dolayısıyla manşette en zayıf halka kimse ona oynamak daha akılcı bir yol olurdu.

Fenerbahçe'nin bu sezon oynadığı 14 resmi maçta kaybettiği set sayısı sadece 2. Müthiş bir performans tek kelimeyle. İşin enteresan yanıysa Fenerbahçe'nin set kaybettiği maçlar da dahil tam kapasiteye çıktığını söylemek pek mümkün değil. Bu maçlarda sadece belli bölümlerde tempoyu yükselttiler. Oyunu forse etmek gerektiğinde servislere yükleniyor ve rakibi oyundan pasifize ediveriyorlar. Stil olarak çok seyir zevki veren bir oyun değil ama bunun en önemli nedeni karşıda topu oyunda tutabilecek bir rakibin olmaması. Böyle bir rakip geldiğinde çok daha seyir zevki yüksek ve tempolu maçlar izleyeceğiz. Zaman ne gösterir bilinmez tabi ki ama Fenerbahçe'nin servis serilerini Türkiye'de durdurabilecek bir takım olduğunu sanmıyorum. Tüm takımın aynı anda kötü servis atması falan gerekiyor. Fenerbahçe bu geceki sonuçlardan sonra Şampiyonlar Ligi'nde set kaybetmeyen tek takım olma ünvanını tek başına ele geçirdi. Doğal olarak takımdan beklentiler de aaman ilerledikçe artıyor. Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu sezon başında benim için ciddi bir soru işaretiydi ve bu  yıl için F4'ü yeterli görüyordum ama gidişat neden olmasın dedirtiyor.




RC Cannes 3 Volley Bergamo 1

Bugün ayrıca Cannes-Bergamo maçını da izleme fırsatı buldum. Özellikle ilk iki set izleyenleri voleybola doyuran bir mücadele vardı sahada. Fransa Ligi'indeki rekabet ortamı düşünüldüğünde Cannes'la ilgili şüphelerim vardı ancak bugün oyunun her noktasında Bergamo'ya karşı ezici bir üstünlük sağladılar. Bergamo'da Lo Bianco'nun olmayışı takımı epey etkiliyor belli ki. Bugün iyi servis karşıladıkları anlarda bile üst üste defalarca Cannes bloklarına takıldılar ve özellikle son sette tamamen abondone oldular. Cannes ve Bergamo servis karşılamada Fenerbahçe'den daha iyi görünüyorlar Fenerbahçe'yse hücumdaki zenginliğiyle onların önünde. Geri kalan savunma, servis ve blok gibi etmenlerde takımların hemen hemen aynı seviyede olduğunu söyleyebilirim. Şu takımın ezici üstünlüğü var diyemeyiz. Bergamo her ne kadar şu dönemde biraz sorunlu görünüyorsa da bence hala bu ligdeki en iyi takımlardan biridir. Bu yüzden bu 3 takımın birbirleriyle eşleşmemeleri halinde hali hazırda F4 için en önemli 3 aday olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ancak İtalyan takımları bu şekilde düşmeye devam eder ve gruplarını alt sıralarda bitirirlerse Fenerbahçe veya Vakıfbank'ın F4'ten önce bir İtalyan takımıyla karşılaşması tesadüf olmaz. Öyle bir eşleşmede dileyelim ki İtalyan takımları o zaman da şimdiki kadar formsuz ve dağınık olsunlar.

Hiç yorum yok: