21 Aralık 2009 Pazartesi

10. Haftanın ardından...



Ligin 10. Haftasını da geride bıraktık. Maçlara göre kısa birer değerlendirme yapalım.

Beşiktaş 0 Fenerbahçe Acıbadem 3

Lider Fenerbahçe 3-0'lık serisini sürdürüyor ve ilk yarıyı lider kapatmayı da garantilediler. Dün de yedek ağırlıklı bir kadroyla oynamışlar. Gerçi takımda tam bir as-yedek ayrımı yapmak zor ama Naz ve Çiğdem hiç oyuna girmezken Nihan da yedek libero olarak soyunmuş. Gamova da son setin son bölümlerinde kenara gelmiş. Fenerbahçe için yapılacak en doğru yorum gerçek anlamda bir takım oyunu oynadıklarıdır. Dün 4 oyuncu çift haneli skor üretmiş. Gamova gibi bir çapraza rağmen hücumda herhangi bir oyuncunun tek başına bir dominantlığı yok. Seda iyice takıma alışmış görünüyor. Fenerbahçe'nin zaten zengin olan skor opsiyonları daha da bir güçlenmiş durumda. Ortaları pek kullanmıyor dediğimiz Drickx dün Eda'yı %73 gibi bir yüzdeyle oynatmış. Tabi bunda Beşiktaş'ın zayıf bloklarının da payını unutmamak lazım. Vaziyete bakınca ukalalık yapmaya pek gerek yok. Fenerbahçe her yönden ligin en büyük şampiyonluk adayı.

Beşiktaş cephesinde Santos'un son sette oynamamış olması dikkat çekici. Fenerbahçe ilk iki sette Majstroviç üzerine servis atarken son sette Yağmur'un oyuna girmesiyle neredeyse bütün servisler Yağmur'a gitmiş. 25 servisin 15'ini Yağmur üzerine kullanmışlar ki Yağmur arkada olduğu her rallide servis karşılamak zorunda kalmış muhtemelen. TV'de maçla ilgili kısa görüntülere bakarken Yağmur'un bir manşet hatasına denk gelmem de ilginç bir tesadüf olmuş. Son setteki açık skorun en önemli nedeni bu olabilir. Fenerbahçe bu son sette 5 ace atarken rakibi de 3 direkt hataya zorlayarak servislerden 8 sayı almış. Beşiktaş'ın servis karşılama istatistikleri yine yüksek gözüküyor ancak 10 ace + 5 direkt hatayla rakibe 15 servis puanı veren bir takım iyi servis karşılıyor demek Polyannacılık olur. Yine de Beşiktaş'ta sezonun önceki bölümlerine göre ciddi bir düzelme var. Ligin ikinci yarısında 4. sırayı zorlayacaklarını düşünüyorum. Gerçi hali hazırda 4.cülük mü 6 veya 7. sıra mı daha iyi diye sorsanız ben otomatikman 6 veya 7. sırayı tercih ederim zira bu şekilde en azından Play-Off yarı finalinde Fenerbahçe'yle karşılaşma ihtimaliniz kalmıyor. Akatlar'daki şu güzel salona voleybol maçları için neden taraflex serilmez onu da bir türlü anlayamıyorum. Evet masraflı bir şey ancak Beşiktaş gibi bir kulübün gereksiz yaptığı harcamaların yanında böylesine önemli bir mevzuya bütçe ayırmayı gereksiz görmesini yadırgıyorum. Parke üzerinde voleybol maçı oynamak hem oyuncular için zor hem de görüntü olarak hoş değil. Estetik yanını geçtim kulübün kendi oyuncularını düşünmesi lazım ama Beşiktaş yönetimi için voleybol şubesi angaryadan öte değil gibi.

Maçta yine iki takımın tuttuğu istatistiklerin birbiriyle çeliştiğini görüyoruz. Örneğin Fenerbahçe scoutlarına göre Fenerbahçe maç boyunca 11, Beşiktaş'sa 16 hatayla oynarken Beşiktaş scoutlarına göre Fenerbahçeli oyuncular 14, Beşiktaşlı oyuncularsa 17 hata yapmış. Yine Fenerbahçe scoutlarına göre Fenerbahçe'nin 12 blok sayısı gözükürken, Beşiktaş'ın 3 blok sayısı var. Beşiktaş scoutlarına göreyse Fenerbahçe'nin 9, Beşiktaş'ın 4 blok sayısı var. Yorum sizin.

Eczacıbaşı Zentiva 3 Nilüfer Belediyesi 0

Eczacıbaşı ligde üst üste 8. maçını da kazanarak ligin ilk yarısını 2. sırada bitirmeyi garantiledi. Nilüfer karşısında Mirka olmayınca skor dağılımı da otomatikman dengelenmiş. Natalia'nın sezonun ilk haftalarına göre yükselen performansı bu maçta da devam etmiş. Neriman yine nispeten zayıf rakipler karşısındaki iyi oyununu sürdürmüş ancak bu maçların ölçü alınmaması gerektiğini tekrar belirteyim. Bu arada Mirka yok dedik ancak aynı şekilde Maja da sadece ilk sette kısa bir süre oyunda kalmış. Buna rağmen Nilüfer'in rakibini pek zorlayamamış olması ligdeki güç dengelerinin ne kadar bozuk olduğunun bir diğer göstergesi. Hele ikinci setteki skor için söylenecek pek bir şey yok.

Nilüfer Belediyesi için yazacaklarım da belli şeyler. Şu halleriyle Play-Off'a kalırlar zira kendileri için hedef olan maçları kazanıyorlar ancak Play-Off'ta çeyrek finalden ötesi imkansız. Servis karşılama yüzdeleri  aylardır olduğu gibi bu maçta da tam bir felaket. Eldeki oyuncularla da bu saatten sonra bu yüzdeler düzelmez.

Beylikdüzü 0 Vakıfbank Güneş Sigorta TT 3

Vakıfbank, Fenerbahçe maçından sonra çıktığı 6. resmi maçını da kazandı. Tabi Beylikdüzü karşısında kimse farklı bir sonuç beklemiyordu. Guidetti de yoğun program arasında Neslihan, Poljak, Nikolic, Stam gibi oyuncularını dinlendirerek pek şans bulamayan oyuncularına yer vermiş bu maçta. Sezon başından beri ikinci libero olarak bile kadroya almadığı Serpil'i de nihayet birinci libero olarak oynatırken maç raporunda bir abukluk yoksa as liberosu Gizem'i de son sette smaçör olarak kullanmış. Genelde yedek soyunan Arzu da son iki sette takımın direksiyonundaymış.

Beylikdüzü formalite maçlarına devam ediyor olsa da bu ligde en çok saygı duyduğum takımdır. Bunca imkansızlığın içerisinde çıkıp oyunlarını oynamaya çalışıyorlar. 9 maçtır set bile kazanamadılar belki ama onların yerinde başka bir takım olsa bu şartlarda çoktan ligden çekilmişti herhalde. Şu takım bir maç kazansa herhalde en az onlar kadar ben de mutlu olacağım. Ama inanıyorum ki o bir maçı kazanacaklar.

Galatasaray 3 Yeşilyurt 0

Galatasaray, sezon başında Türkiye Kupası'nda 3-0 yenildiği Yeşilyurt'tan rövanşı aynı skorla alarak 4. sırayı İller Bankası'ndan geri aldı. Djerisilo sezon başından bu yana yanılmıyorsam ilk kez bir sette hiç oyuna girmedi. Böylece ilk defa Galatasaray'ın bir maçında en skorer oyuncu olmadı. Kim ne derse desin Galatasaray'ın en verimli oyuncusu olan Krismanovic istikrarını sürdürüyor. Elif'in de biraz kendini bulmasıyla bu maçta baya bir top almış hücumda. Galatasaray'ın sorunları sezon başında neyse şu anda da aynı. Djerisilo dışında tek skor opsiyonu oyunda olduğu bölümlerde Krismanovic. Diğer iki smaçör Deniz ve Menezes'ten artık benim pek bir umudum yok. Deniz zaten skorer yönüyle bilinen bir smaçör değil fakat milli takımda bile daha iyi hücum ediyordu. Hele böylesine bir rakibe karşı bile bu kadar kötü yüzdelerle oynamaları iki smaçör için de anlaşılır gibi değil. Galatasaray bu haliyle bu ligde herhangi bir şekilde final adayı bile değil. Zaten İller Bankası ve Beşiktaş'ın sezonun ikinci yarısında Galatasaray'ı 4. lükten etmesi pek muhtemel. Tabi Galatasaray'ın normal sezonu 4. bitirmek istediğini de pek sanmıyorum. Galatasaray'ın sınıf atlaması için iyi bir 4 numara ve libero transferi hala birincil ihtiyaç. Bu ihtiyaçlar karşılanmadan geçen senenin üzerine koymaları ancak tesadüf olabilir.

Yeşilyurt, bu mağlubiyetle düşme potasına bir adım daha yaklaşmış oldu. Ereğli Belediyesi'nin Tayvanlılarının ikide bir ülkelerine gitmesi zaten en çok Yeşilyurt'a yaradı. Takımın en büyük sorunu kaybettikleri maçlarda hemen oyundan düşmeleri. Bu sezon kaybettikleri tüm maçlar ya 3-0 ya da 3-1 bittiği için Ankaragücü ve Karşıyaka'dan daha fazla galibiyet almalarına karşın onlardan daha az puan topladılar. Kaybettikleri maçlara biraz asılmış olsalar şu an çok daha üst sıralarda olabilirlerdi. Gözde Yılmaz, ligin en skorer oyuncularından biri ama aynı zamanda ligin en kötü hücum eden skoreri. Sanıyorum ki bu maç bu sezon hücumda en az top aldığı maç oldu. Bu yüzdeyle oynayıp da bu kadar top alması zaten garip bir durum.

İller Bankası 3 MKE Ankaragücü 2

Ankara derbisinde gülen taraf İller Bankası oldu. Ankaragücü bu lige ciddi anlamda heyecan katan bir takım. Bu sezon 4. kez 3-2'yle maç kaybettiler. 2-0 geriden neredeyse maçı kazanacak duruma gelmeleri güzel bir şey ancak pasör ve antrenör değişikliğine rağmen takımın gidişatında bir değişiklik yok. Ankaragücü'nde takım halinde olan sorunu daha önceki Beşiktaş maçı yazımda da belirtmiştim. Özellikle skor olarak geriden geldiklerinde üst üste inanılmaz seriler yakalıyorlar ama tam maça ortak oldukları anda çok basit hatalar yapıp seti veya maçı kaybediyorlar. Bu istikrarsızlık pasörle antrenörle değil takımın motivasyonuyla alakalı bir durum. Bunu nasıl halledecekler bilemiyorum ama bu sorun devam ettiği sürece takımın işi zor.

İller Bankası ligde en sevdiğim takımlardan biri. Elindeki imkanları ve kadrosunu en verimli kullanan takım kesinlikle. Geçen yıllara göre bu sezon çok daha istikrarlılar. Tepedeki üçlüye diş geçiremiyorlar ama denk bir takım yakaladıklarında da kesinlikle bırakmıyorlar. Beşiktaş'a 3-0 kaybettikleri maç dışında hesapta olmayan tek bir yenilgileri yok. Bu maçta 2-0'ın ardından Ankaragücü'nün klasik direnci karşısında epey zorlanmışlar ama kritik anlarda takım hüviyetini korumayı iyi biliyorlar. Meryem Boz istikrarlı bir şekilde devam ediyor. Hücum yüzdesi düşük görünebilir ancak yabancı smaçörlerin domine ettiği ligimizde gencecik bir Türk smaçörü en skorerler listesinin tepelerinde görmek gurur verici. İller Bankası şu haliyle 4. lük için Galatasaray ve Beşiktaş'la birlikte en büyük aday konumunda.

Ereğli Belediyesi 3 Karşıyaka DYO 1

Ereğli Belediyesi'nde Taylandlılar dönmüş. Niye gittiler niye döndüler hiçbir fikrim yok fakat onların bu gidiş-gelişleri takıma çok zarar veriyor. Normal şartlarda Beşiktaş, İller ve Galatasaray'la ikinci grupta yer alması gereken Ereğli Belediyesi kümede kalmaya oynuyormuş gibi duruyor. Taylandlılar ikide bir memleketlerine dönmezlerse ligin ikinci yarısında olmaları gereken yerde olurlar ancak bu git-gellerle Play-Off şansını zora sokmaları yüksek ihtimal.

Karşıyaka DYO geçen seneyi aratmaya devam ediyor. Bu takım için ne yazayım gerçekten bilmiyorum. Bir Arkas olsunlar beklentisi içerisinde değilim ama en azından bir istikrar beklemekte de haksız olmadığımı düşünüyorum. Tecrübe desen var, taraftar desen var, voleybol kültürü var, iyi kötü bir sponsorun da var. O zaman küme düşme hattında ne işi var ki bu takımın? Korobkova'nın VGS maçında başlayan düşüşü devam ediyor. Ne zaman ki toparlanır Karşıyaka da o zaman kendine gelir çünkü başka bir skor alternatifi yok. Kara Uhl yerine de daha verimli bir transfer yapabilirlerdi ki Karşıyaka basketbolda olsun voleybolda olsun hep böyle verimli, nokta transferleriyle bildiğimiz bir kulüp fakat bu sezon voleybolda düşeş attıklarını söyleyemeyiz. Şu manzarayla Play-Off biletini almaları baya zor olacak. İki kişilik Play-Off bileti için Ankaragücü, Nilüfer, Ereğli ve Yeşilyurt gibi 4 tane rakipleri var. En az üçünü alt etmek zorundalar ama bilmiyorum bu istikrarsızlıkla Karşıyaka için bu sene Play-Off çok zor.

Hiç yorum yok: