31 Ekim 2009 Cumartesi

Eczacıbaşı Zentiva - Vakıfbank GSTT Maç Öncesi...



Bu sezon fikstürün bize yaptığı bir güzellik varsa o da ligin ağır ablalarını henüz sezonun başında peşpeşe izleme şansını buluyor olmamız. İlk hafta Fenerbahçe Acıbadem - Galatasaray, geçtiğimiz hafta Fenerbahçe - Eczacıbaşı ve araya giren süper kupa finali derken bu hafta da Eczacıbaşı ve Vakıfbank'ı karşılıklı izleyeceğiz. Bu önemli maç öncesi sezon başı uyum sancıları çeken iki takım da karakteristik olarak çok farklı yönlerde olmalarına karşın benzer sorunlarla cebelleşiyorlar.



Geçen haftayı ağır yenilgilerle kapatan iki takımın maç öncesi vaziyetlerine baktığımız zaman Eczacıbaşı'ndaki hasar durumunun biraz daha ağır olduğunu görüyoruz. Fenerbahçe karşısında 5 gün içinde hem lig hem kupada kaybeden Eczacıbaşı'nda işlerin yolunda gittiğini söylemek Polyannacılık olur.

Kaybedilen iki Fenerbahçe maçı artı 3-0 kazanılan Ankaragücü maçlarının bize net olarak gösterdiği bir şey varsa o da Eczacıbaşı'nın ciddi bir manşet zaafı yaşadığı. Bu yıl Beppe'nin Mirka'yı 4 oynatan ama manşetten uzak tutan oyun anlayışının pek de verimli olduğunu söyleyemiyorum. Evet Mirka manşet almadığı için diri kalıyor ancak Neriman'ın manşet alan çapraz pozisyonu Eczacı için bir kara delik gibi sırıtırken rakipler için de bir maden işlevi görüyor. Pasöre düzgün top çıkaramayan takım haliyle Mirka'dan da pek faydalanamıyor. Yani Mirka'yı dinlendirdiğinizle kalıyorsunuz. Beppe'nin buradaki sorunu gidermek için kullandığı yama şu an için emektar Natalia. Ancak ben Beppe'nin kafasında bu mevki için asıl adayın Seray olduğunu tahmin ediyorum zira bu tarz bir oyun yapısı için memleket sınırları dahilindeki en iyi seçenek Seray. Tabi sakatlığı devam ettiği için biz mevcutlara bakalım. Aslında Eczacıbaşı'nın manşet sorunu bu maçta çok sırıtır mı emin değilim çünkü VGS son GS maçında öyle pek de ahım şahım servis atan bir takım görüntüsü vermedi. Artık maçı çantada keklik gören oyuncuların rahatlığı mıydı bunun nedeni kestirmesi güç. Beppe, yarın gene inat edip Neriman'ı ilk altıda başlatabilir. Neriman'ın buradaki performansı kendisinden çok Vakıfbank'ın atacağı servislere bağlı. Eğer yine Galatasaray maçındaki al gülüm ver gülüm servisler izlersek Neriman'ı maçın yıldızı yaparlar. Aksi durumda Neriman'ın yine 2. set civarında oyundan alınması garanti gibi.

Eczacıbaşı'nın tek problemi manşet değil elbette. Geçen yıl da gördüğümüz üzere Mirka'nın yanına ikinci bir skor opsiyonu gerekiyor bu takıma. Bu sezon da bu yükü dengeleyecek yönde transfer yapmadılar. Hal böyle olunca da rakipler maça çıkarken kafalarındaki ilk plan "Mirka'yı durdur, Eczacı'yı da durdur" oluyor. Fenerbahçe gibi blokları tamamen Mirka üzerine yıkınca da takım ruhunu teslim ediveriyor. Son 3 resmi maçta Eczacıbaşı, ortadan denediği toplam 35 atakta sadece 13 sayı çıkarabilmiş. Fenerbahçe Acıbadem'in ortalama tek maçta bile bu rakamların üzerine çıktığını söylersem takımın burada meteliğe nasıl kurşun sıktığı daha net anlaşılır. Durumun vehametini daha net bir şekilde göstermek için Eczacıbaşı'nın son 3 maçındaki en skorer oyuncuların başında 20 sayıyla Maja Ognejevic'in geldiğini de ekleyelim. Bir pasörün takıma sayı kazandırması güzel bir şey ama orta ve smaçörlerden daha fazla hücum yapması biraz anormal ve bir takım için sağlıksız bir durum.

Vakıfbank Güneş Sigorta cephesine bakacak olursak orada da ortalık pek günlük güneşlik değil. Galatasaray karşısında 1-0 öndeyken kaybedilen 3-1'lik bir maç izledik. Vakıfbank'da her şeyden önce takımın daha ısınmaya çıkarken biz bu maçı aldık halet-i ruhiyesine girmesi ve bunu maçın sonuna dek sürdürmesi en büyük handikap. Kağıt üzerinde ne kadar güçlü olursanız olun hiçbir maç oynanmadan kazanılmaz. Vakıfbanklı oyuncular geçen seneden pek ders alamamışlar ki aynı sorunları hala daha aşamamış durumdalar. Bu anlayış devam ederse bu takım yine play-off finalini bile göremeden tatile çıkar.

Vakıfbank'taki bir diğer problemse pasör sorunu. Özge'nin epey verimli geçen Ereğli macerasından sonra Elif'in biletini keserek takımı Özge'ye emanet etmek ilk başta iyi bir fikir gibi görünmüş olsa da son Galatasaray maçında bunun pek de iyi bir hamle olmadığını gördük. Pas koordinasyonunda çok ciddi sorunlar var ve bunlar pek de uyumla aşılacak gibi görünmüyor bana göre. Yedek pasör Arzu da Galatasaray karşısında çok az süre aldı ama o da pek kayda değer bir değişiklik getirmedi oyuna.

Bunun dışında Vakıfbank'taki sorunlar Eczacıbaşı'na epey benziyor. Kağıt üzerinde bakınca hücum, blok ve servis yönünden kusursuz, manşet konusundaysa sıkıntılı gözüken bu takım uygulamada nedense tam tersi bir profil çiziyor. İlk setin sonlarında Neslihan'ın tutturduğu servis serisi dışında pamuk helva kıvamında servis atan, hücumda sadece Neslihan'a dayalı bir oyun oynayan, ağır ve etkisiz bloklara sahip bir Vakıfbank izledik son Galatasaray maçında. Bunun yanında servise karşı manşetler beklediğimden daha iyiydi ancak Galatasaray'ın da ne derece etkili servis attığı tartışılır.

Yarın için Eczacıbaşı pasör mevkiinde rakibinden daha iyi durumda ancak Mirka endeksli hücumları ve Neriman kaynaklı manşet sorunları nedeniyle bu pasör avantajının sahada pek bir etkisi olmuyor. Vakıfbank'ın hücum gücü ve alternatifleri Eczacıbaşı'ndan daha iyi görünse bile onlar da pasörün istikrarsız oyunu yüzünden bu avantajı kullanamıyor ve hücumun bütün seyrini Neslihan'ın gününde olup olmaması belirliyor.

Toparlamak gerekirse yarınki maçın sonucu hakkında net bir yorum yapmak gerçekten zor çünkü karşımızda ne zaman ne yapacağı belli olmayan, zor maçlara hiçbir şekilde hazır hale gelmemiş, ciddi uyum sıkıntıları çeken ve tüm bunların üstüne İtalyan antrenörler tarafından deneme tahtasına çevrilmiş iki tane dengesiz takım var. Bu maçın sonucunu belirleyecek olan temel öğenin servisler olacağını söylersem ukalalık etmiş olmam. Etkili servis atan takım voliyi vurur ama iki takım da son maçlarındaki gibi servis atarsa bu maç kör döğüşünden farksız olur. Şahsi fikrim az buçuk da olsa Eczacıbaşı'nın ağır bastığı ve kazanacağı yönünde. Özellikle Vakıfbank'ta oyuncular rakip maç puanı için servis atarken bile hala biz bu maçı kazanırız hacı ya rahat ol modundan çıkamazlarsa yarınki maç duş dahil 1 saat bile sürmez.

Hiç yorum yok: